5 Ekim 2008 Pazar

stres ve resmi iş yoğunluğu dolayısıyla kapalıyız: disculpen las molestias

Sevgili okuyucu =)


En kısa zamanda geri dönücem; vazgeçtim sanma!

Fins ara

22 Eylül 2008 Pazartesi

Feliz Mercè!

Adını Barselona'nın kurtarıcı azizesi Mercè'den (Marse) alan Festa de Mercè başladı!

19-24 Eylül arasında gün boyunca şehrin sokakları ve meydanları konser, gösteri, sergi alanına dönüşecek. (Her yıl aşağı yukarı bu tarihlerde düzenleniyor festival). Yalnızca bugün La Rambla'da 4 farklı bando geçidine rast geldim ben =) Ve geçtiğim her meydanda en az bir sahne ve bir dev ekran kuruluydu. Şehrin önemli parklarında da açık hava sinemaları kurulmuş programda yazdığına göre.

Her köşede, her meydanda farklı bir etkinlik olması şehirde dolaşmayı daha bir eğlenceli kılıyor. Aslında Barselona'da sokak gösterileri (stand up'lar, mini konserler, insan-heykeller vb) Mercè etkinlikleri haricinde de gayet yaygın. Mercè'nin en önemli farkı ise normal zamanda bu tip gösterilerin etrafında turistler toplaşırken bu sefer gösterilerin etrafını saran, bandoların peşine takılan kalabalıkların arasında burada yaşayanların sayısının artması.

En önemli etkinliklerse son gün, yani Mercè'ye adanan asıl gün olan 24 Eylül'de gerçekleşiyormuş. Heyecanla bekliyoruz...

vize durumları

İspanya'ya okumaya geleceği kesinleşenlerin ilk yapacaklarından biri de 'Oturum Vizesi' başvurusu... (90 günlük Oturum vizenizle İspanya'ya giriş yapıp Oturma İzni'ne burada başvuracaksınız. Oturma İzni macerasını daha sonra anlatacağım.)

İstanbul'daki İspanya Konsolosluğu Levent Karakolu yakınında, Karanfil Aralığı Sokak'ta. Telefon ve ya web adresi vermiyorum çünkü iki yoldan da ulaşamazsınız konsolosluğa. Bizzat gitmeniz gerek. Bilgi almak için saat 3'e kadar gidebilirsiniz. Ancak vize başvuruları sabah 9'la 12 arasında. -Umarım saatleri doğru hatırlıyorum- Ve 8'de kuyruğa girmiş olmakta fayda var.

Eylül 2008 itibariyle başvuru için yanınızda olması gerekenlerin listesi şöyle idi:
- Sabıka kaydı (ispanyolca, ingilizce ya da fransızca yeminli tercümesiyle birlikte)
- Doktor raporu (ispanyolca, ingilizce ya da fransızca yeminli tercümesiyle birlikte) (Bu belge de bulaşıcı hastalığınızın olmadığının belirtilmesi yeterli. Detaylı analiz sonuçlarına gerek yok.)
- Gideceğiniz kurs ya da okuldan eğitiminizin başlangıç ve bitiş tarihlerini de içeren kabul mektubu ya da davetiye. Üniversiteye gidiyorsanız belgede eğitim seviyesinin ve bölümün de yer almasına dikkat edin.
- Transkript + Diploma/Öğrenci Belgesi
- Öğrenim ücretini yatırdığınıza dair makbuz
- Maddi durumu gösteren belgeler. Anne-babanızın maaş bordrosu olabilir.
- Bankanızdan o bankada belli bir miktar paranız olduğuna dair teminat mektubu. Bu miktar değişebileceğinden burada belirtmiyorum. Bizzat sormakta fayda var.
- Kalacağınız yerin kira kontratı, yurtta/aile yanında kalıyorsanız yurttan/aileden size gönderilmiş bir davetiye. İlk başta otelde ya da hostelde kalacaksanız bir aylık rezervasyon yaptığınıza dair belge. Belgelerde adres ve telefon açıkça belirtilmeli.
- Yolculuk sigortası
- Pasaport
- Başvuru formu
- Fotoğraf (Biometrik)
-2 fotoğraf bu seferlik yeterli olacaktır. Ama İspanya'daki birtakım işler için de bu tip fotoğraf lazım olacağından en azından 8 tane yaptırırsanız rahat edersiniz.


Belgelerinizin, pasaport dahil, en az birer fotokopilerini yanınıza almayı unutmayın (Daha önce vize aldıysanız onun da fotokopisini çektirin) çünkü konsoloslukta fotokopi çektirmeniz mümkün değil. Fotokopi çektirebileceğiniz en yakın yer de 9'dan önce açmıyor.

Ayrıca yeminli tercümana çevirttiğiniz belgelerin önce noterde ardından da kaymakamlıkta (apostil) tasdik edilmesi şart. Tercüme büroları, önceden belirtirseniz, noter tasdiğiyle de ilgileniyorlar. Hatta bir servis ücreti karşılığında apostille de ilgileniyorlar sanırım.

Diplomasını henüz almamış üniversite son sınıf öğrencileri çıkış belgeleriyle başvurabilirler.

Anne/babanızın emekli olması durumunda farklı bir belge gerekebilir, ancak tam adını bilmiyorum.

Bütün bu bilgilere rağmen başvuruyu yapmayı düşündüğünüz günden en az bir hafta önce konsolosluğa gidip form almanızda ve gerekli belgelerde herhangi bir değişiklik olup olmadığını bizzat kontrol etmenizde fayda var.

8'de kuyruğa girin deyince belki telaşa vermiş olabilirim sizi. Ama meraklanmayın. Bir kez kapılar açıldığı zaman her şey yeterince hızlı ve düzenli ilerliyor. Kapıdaki güvenlik görevlileri de size yardımcı olacaktır zaten. Herhangi bir sorunla karşılaşacağınızı sanmıyorum. Ayrıca vize kuyruğu diğer öğrencilerle tanışmak için de iyi bir yer. Yani vize işini düşündüğünüzden çok daha kolay ve rahat halledebilirsiniz.

Oturum vizeleri İspanya'dan geldiği için normalde 3-4 haftada veriliyor sanırım. Ama benimki bir haftada gelmişti =) Başvuru sırasında vize ücretini verip başvuru yaptığınıza dair bir kağıt alıyorsunuz. Vizeniz geldiğinde sizi arıyorlar. Size verdikleri kağıtla gidip pasaportunuzu alıyorsunuz (saatlerini hatırlamıyorum...).

Haydi gayret =)




Telefon numarası vermiyorum demiştim ama yine de yazayım dedim: 212 270 74 14

4 duvar bir yatak...

Barselona'da ev bulmak tam bir rollo!

Rollo kelimesi buralarda 'şey' kelimesi kadar yaygın. Ve de neyin nesi olduğu pek de belli olmayan bir tabir. Zira yukarıda kullandığım haliyle 'sıkıntı, problem, mesele, dert' anlamına geliyor. Ama buen rollo derseniz 'iyi, hoş vakit' anlamına geliyor. Bunun gibi bir sürü türevi var rollonun.

Ev aramak ya da bulmakla ilgili bir iki önemli kelime ya da terim daha var. Örneğin piso compartido: Yani her odada başka birinin yaşadığı; mutfak, banyo ve salon gibi mekanların ortak kullanıldığı, İspanyol Pansiyonu misali daire. (Ki bence Erasmus öğrencilerinin, Barselona'ya gelen ya da gelmeyi isteyenlerin ilgisini çekecek bir filmdir bu. Yine de her gördüğünüze inanmayın...) Şanslıysanız kendi banyosu olan bir oda bulabilirsiniz (Habitación con baño propio/privado). Banyo konusunda bir diğer noktada şu: Çoğu ilanda 'iki banyo' olduğunu görüceksiniz. Bu aslında birinin içinde sadece klozet -ve çoğu zaman bir de lavabo; ama her zaman değil!- diğerinde ise sadece duş/küvet ve lavabonun olduğu iki ayrı banyo demek. En azından benim gezdiklerimin hepsinde böyleydi. Yine de alıştığımız anlamda iki banyosu olanlar da olabilir tabii.

Öğrenciyseniz siz aslında piso (daire) değil habitación (oda) arıyor olacaksınız büyük ihtimalle. Interior denilen odalar apartman boşluğuna bakıyor. Ama, benimkinde olduğu gibi, üst katlarda bir interior oda tahmininizden aydınlık olabilir. Exterior olanlarsa ya sokağa ya da Arka Pencere filmindeki gibi bir avluya (patio) bakıyor. Bu arada patio demişken, patio de manzana lafını çok duyabilirsiniz. Manzana ispanyolcada elma demek. Ama aynı zamanda apartmanların oluşturduğu blokların her birine de manzana deniyor. Yani patio de manzana tam da size bahsettiğim gibi bir Arka Pencere mekanı. Barselona'nın havadan fotoğraflarına bakarsanız şehrin eski ve nispeten yeni bölgelerini açıkça birbirinden ayırabilirsiniz. Yeni kısımların planı yatay ve dikey sokaklarla birbirinden ayrılan kare kare bloklardan oluşur ki işte bu blokların her birine manzana deniyor. Ama eski kısımlarda da bu tip avlular mevcut.

Son olarak, individual denilen odalar tek kişilik ve genelde çok küçük oluyor. Doble dedikleri iki kişilik odalar ise daha rahat ve zaten çoğu doble odayı sadece bir kişiye kiralıyorlar. Örneğin benim odam bu tip bir oda. İki kişilik bir yatak ve büyük bir çalışma masası yanında hâlâ bir hayli boş yerim var. Bunun yanısıra, mascota evcil hayvan demek. İlanlar arasında kedili köpekli evlerin sayısı oldukça fazla. Alerjiniz varsa ya da hayvan sevmiyorsanız dikkatli olun. Ayrıca evde sigara içilip içilmediği de (fumador/no fumador) önemli bir ayrıntı olabilir. Fianza ya da depósito (sonuncusundan da anlaşıldığı gibi) depozito demek. Genelde depozitoyu verdiğiniz anda oda sizin demektir. Odaya maddi bir zarar vermediğiniz ve evden çıkacağınızı en az bir ay önceden haber verdiğiniz takdirde çıkarken bu parayı geri alacaksınız. (Çoğunlukla bir aylık depozito istiyorlar; yalnız eğer doğrudan ev sahibinden daire kiralıyorsanız üç aya kadar çıkabilir depozito miktarı.)

Son olarak, subalquiler: Eğer odayı doğrudan ev sahibinden değil de evde yaşamakta olan bir kiracıdan kiraladıysanız kendi kira kontratınız olmayacak demektir. Bu aslında yasal bir yöntem değil. Ama hemen hemen bütün ortak kullanımlı evlerde durum böyle olduğundan herhangi bir sorun yaşamazsınız. Zaten ev sahipleri ve resmi makamlar durumdan haberdar ve gayet doğal karşılıyorlar.

İşin terimsel kısmını bir yana bırakırsak dikkat edilmesi gereken diğer noktalar şöyle: Barselona'da boş oda bulmak için ideal zaman ağustos/eylül. Ama çok fazla değişim öğrencisi olduğundan ve ayrıca yer değiştirmek isteyenler taşınmak için dönem sonunu beklediğinden, buraya ikinci dönem gelenler de oda bulmakta çok zorlanmayacaklardır. Yine de İspanya'ya gelmek için derslerin başlamasını beklemeyin; çünkü bir yer bulmanız ortalama bir hafta sürecektir ve bu işe olabildiğince zaman ayırmanız önemli. Gelmeden bir hafta önce ilanları tarayıp ilginizi çekenlerden randevu almaya başlayabilirsiniz.

Barselona'da, hatta tüm İspanya'da ev arayanlar için en hayati site http://www.loquo.com/. Doğal olarak benim de ilk (ve tek=P) baktığım site burası oldu. Sitedeki ilanlarda istediğiniz gibi dolanabilirsiniz. Ama üye olursanız beğendiğiniz ilanları işaretleyip kendi listenizi de yapabiliyorsunuz. Bunun yanısıra kendi ilanınızı yayınlayabilirsiniz. Ben kendi ilanımı yayınladığım gün yaklaşık 20 tane mail aldım örneğin. Ve şu anda kaldığım yeri de böyle buldum.

İspanyolca bilmeyenlere: Sitede ingilizce, almanca, fransızca ilanlar da mevcut ama seçenekleriniz bir hayli azalıyor. O yüzden fotoğraflı ilanlar üzerinden gidip beğendiklerinizi aramak ya da ilan sahibine mail atıp durumunuzu anlatmak iyi bir yöntem olabilir. Yine de bu bahaneyle ispanyolca öğrenmeye başlayın yavaştan. Kendi ingilizcenize güvenebilirsiniz; ama buradakilerin ingilizcesine o kadar güvenmeyin...

Bunun haricindekiler hep klasik tavsiyeler. Örneğin ilandaki evin yerini mutlaka en yakın metro istasyonundan, google earth'ten vb kontrol edin. Zira Barselona hem şehrin hem de bölgenin adı. Banliyö treniyle ulaşım gayet rahat ama merkezde yaşamak daha pratik olabilir. Bu biraz da sizin okuyacağınız yere bağlı. Aslında burada biraz da ilanlarda en sık rastlayacağınız mahallelerle ilgili bilgi vermek isterdim. Ama onu da başka bir yazıya bırakalım...

Bol şans!
Suerte!

açıklama

Yazmam gerekenler biriktiğinden konuları/olayları aklıma/başıma gelen sırayla yazmam pek mümkün görünmüyor. Zaten anahtar kelime gibi güzel bir arama sistemi varken bu konuyu çok fazla da dert etmemeye karar verdim. Dolayısıyla blogdaki yazıların gönderi tarihine göre sıralanmış hali yerine anahtar kelimeleri tercih edebilirsiniz. Çünkü örneğin, tarih sırasıyla baktığınızda, 'Gelmeden önce' başlıklı yazı 'Oturma izni' yazısından sonra gelebilir.

Bir de şöyle garip bir durumla karşılaşabilirsiniz: Epey bir gönderinin tarihi aynı olacak sanırım; çünkü bir an önce açığımı kapatmak için bir iki gün yoğun bir şekilde bugüne kadar karşıma çıkanları yazıp bitirmeyi planlıyorum.

İşe koyulayım...

21 Eylül 2008 Pazar

deneme deneme ...

Merhaba!

Pat diye konuya girmek gerekirse, 'benDeniz' Eylül 2008 itibariyle Barselona'da Sanat Tarihi Yüksek Lisansı yapmaya başlamış bir Türk kızıyım. Buradaki ilk bir iki günün ardından yaşadıklarımı paylaşmanın fena olmayacağı hissine kapıldım. Bu blogun içeriği daha ziyade İspanya'ya, özellikle de Barselona'ya, okumaya gelmiş ya da gelecek olanları ilgilendirse de buraları merak eden herkes ilginç bir şeyler bulabilir diye umuyorum.

Tabii ben bir eve taşınana, internete bağlanana ve benzeri birtakım işleri halledene -ve sonuçta bu blogu açana- kadar geçen sürede bloga yazacak çok şey birikti. Bunları sizlerle adım adım paylaşacağım. Gerçi, sanırım şimdilik blogun uzamasını heyecanla bekleyen okuyucularım yoktur zaten...

İlk yazı blogun adını açıklamak için uygun bir yerdir herhalde. Barselona'nın en turistik, en kalabalık ve en pek çok şey caddelerinden biri La Rambla. Plaza Catalunya'dan başlayıp deniz kenarına uzanan, bazılarına göre İstiklal Caddesi'nin dengi, neşeli, önemli bir cadde (La Rambla'yla ilgili daha detaylı ve kaynakları belirtilmiş bilgiler vereceğim ilerde) . Rambla aslında ard arda eklemlenmiş ramblalardan oluşan bir cadde. Örneğin caddenin üstünde çiçekçilerin yer aldığı kısmın adı Rambla de les flors ve eskiden üniversitenin yer aldığı bölümün adı da Rambla dels estudis. Bizim de, Türk öğrenciler olarak, Rambla üstünde az biraz yerimiz olsun... (Bu arada blogun adı da katalanca =P)


Hoşgeldiniz!